Lütfen yemek çeşitliliğindeki değişimi program öncesi ve bugün geldiğimiz noktada karşılaştırarak değerlendiriniz.
Eskiden her şeyden yerdim, severek yerdim üstelik. İştahla yemek yemekten bahsederken eşim derdi hatta, "zannedersin kebap, kuzu çevirme; halbuki sen kapuskayı da aynı iştahla yiyorsun, yemeğin her çeşidini seviyorsun" Şimdi daha spesifik, ihtiyaca yönelik tüketiyorum, tadarak keyfine varıyorum. Keyif yaptığım zamanlar hedefe uygun olarak yiyorum.
Lütfen tüketimde değişen miktar algınızı program öncesi ve sonrası şeklinde değerlendiriniz.
Kendimle ilgili en önemli şikayetlerimden biri de "ayarsız miktarda" yemekti. Şimdi baktığımda fark ediyorum ki ihtiyacım olandan, gereken miktardan yani çoktan da çok yiyormuşum. İşin ilginci, başkaları için de aynı şeyi gözlemleyebiliyorum, çoğu kimse gerçekten de gereğinden fazlasını tüketiyor. Sıcak ve soğuk içeceklerdeki şekere bakış açısı ve miktar algısını program öncesi ve bugün şeklinde değerlendiriniz. 97'den beridir, sıcak içeceklerin, nadiren içtiğim orta şekerli Türk kahvesi hariç hiçbirinde şeker kullanmıyorum. Şeker katılarak içilmesinin içeceğin kendi tadını tamamen ortadan kaldırdığını, içileni de şerbete dönüştürdüğünü düşünüyorum. Soğuk ve özellikle de gazlı içecekleri, bir seferde 1 lt kola şeklinde değil ama hemen her gün tüketiyorduk. Ben artık hiç içmiyorum, eşim ise nadiren içiyor. Velhasıl şekerli içecekler çok iç bayıcı geliyor artık bana, bir bardak soğuk ayran gibisi yok, ailemi de bu doğrultuda yönlendiriyorum.
Normal zamanlarda tatlı yeme isteğinizi program öncesi ve şimdi şeklinde değerlendiriniz.
Ağır ağdalı tatlıları değil de az şekerli ve az pirinçli lezzetli bir sütlaç gibi daha hafif olanları tercih eder, hafif bir alternatif yok ise de olanın tadını hafifletmek için yanında süt yahut yoğurt ile tüketirdim. Çikolata, gofret ya da küçük tatlı kekleri ise daha sık tüketirdik. Şimdi eskiye nazaran çok daha nadiren tatlı yeme isteği duyuyorum, o zamanları da kuruyemiş, meyve, müsli gibi çeşitlerle geçiştirebiliyorum.
Açlık kavramı, duygusal ve ruhsal açlığın tanımı ve bu anlamda yaşadığınız duygular ve tercihleri program öncesi ile kıyaslayınız?
Ben de pek çokları gibi açlığın duygusal olanından haberdar değildim. Ancak program esnasında öğrendiklerim, kendimde gözlemlediklerim ve sürecin bu aşamasına kadar yaşadıklarım, geçirdiğim değişim, direnç ile karşılaşmaya karşın yaklaşımın ve genel perspektifle bilincin değişmesi yüzünden sürdürülebilir olan motivasyon, bana açlığımın büyük çoğunluğunun fiziksel değil duygusal olduğunu ve yemekten ziyade çiğneyerek tüketme ihtiyacı hissettiğimi, bunu da doğru biçim ve miktarda yapabileceğimi fark ettirdi.
Lütfen zayıflama konusunda Kilobekçiliği programı hakkındaki düşüncelerinizi ve programa olan güveninizi program öncesi ve sonrası şeklinde yazınız.
Düşünce ve yaklaşımın bir şekilde işe yaradığına ikna olmuştum ama bunun uygulamada nasıl bir süreç ve KB-üye etkileşimi içerisinde gerçekleştirilebileceğine dair tereddütlerim vardı işin doğrusu... Sistemin performansı beni şaşırttı, zahiri bir bekçiniz var gerçekten, donanımlı ve pratik, sorun yerine çözüm odaklı alternatifler üretiyor, kolay manevra alıyor, her durumda yanınızda (bu iyi mi kötü mü bilemiyorum tabii :)) olduğundan nefesini adeta ensenizde hissediyorsunuz, ciddi ama mesafesiz bir ilişki içerisinde sizi tanıyor, sonunda birbirinize alışıyorsunuz ve bir bakmışsınız adeta ailenizden biri oluvermiş. Diğerleriyle karşılaştırıldığında bunun getirisi güven ve birlik duygusu, yarattığı sinerji, odaklanma hali ve inanç tarif edilemez...
Giyim tarzınız ve giysilerinize bakış açınızı, program öncesi ve sonrası giyim algınız ve düşünceleriniz nasıl?
Giyim alışverişi keyifli bir iş imiş, bir beden küçüğü var mı diye sorabilmek harika hissettiriyormuş, örtünmek yerine giyinmek, mecbur kaldığın yerine istediğini giymek şahane imiş. Hele bir de 10 sene önce almış olsan da bir gün giyilecek diye gardrobunda hala duruyor olan giysileri, "ee, ama bunun olması gerekirdi, bol geliyor" diye ayırmak var yaa...İşte o nasıl bir zevk, onu anlatamam :)
Lütfen Diyet - Rejim gibi kavramlara bakış açınızı program öncesi ve sonrası şeklinde yazınız.
Diyet hayatın gerçeğiyle örtüşmüyor, kendini geliştirmeden yaşadığın her süreç, sonunda bir gün bitecek telaşıyla tüketiliyor, sonunda kaybettiklerinin üzerine daha fazla yük biniyor ve sürekli aynı durağan kısır döngü içerisinde kaybolup en nihayetinde de kendini koyveriyorsun.
Ne dayatmacı zihniyete, ne onların kurgusal listelerine, ne de 3 ana, 3 ara öğünlere yer yok benim hayatımda artık! Mutluluk arayışınız, yalnızlık ve anlaşılamamak gibi hislerde genel olarak ilk tercihleriniz nasıldı?
Program öncesi ve sonrası düşünceleriniz lütfen.
Program öncesinde de mutluluğu yemekte aramadım, yalnız kalmak ya da diğerleri tarafından anlaşılmadığımı düşünmek beni daha fazla yemeğe itmedi. Yemek her zaman bir keyif oldu benim için, program öncesi ne zamanını, ne de miktarını kontrol edemiyordum. Artık keyfe daha bilinçli yaklaşıyorum, gerçekten keyif olduğunu hissederek, tadını çıkartarak, öncelik haline getirmeyerek, olması gerektiğinden fazla anlam yüklemeyerek, ihtiyaç ve hedef doğrultularından sapmalara mümkün mertebe müsaade etmeden...
HK Performans, dünyada en sağlıklı ve başarılı
zayıflama yöntemleri sunan, hedef odaklı aynı zamanda eğlenerek zayıflayacağınız bir
GELİŞEREK DEĞİŞİM sistemi sunar.
Bütün uygulama ve aktivitelerde
BUTİK yani bireye özel olarak hazırlanan bir
zayıflama sürecini üyelerine yaşatır. Bu nedenle diyoruz ki ; HK üyeleri her zaman
AYRICALIKLIDIR!
Sizlerin imkanlarına göre danışmanınızın size bir tuş kadar yakın olduğu
YENİ NESİL ONLINE zayıflama sistemi ya da doğa ve yemyeşil güzelliklerle kendinizi keşfedeceğiniz yatılı
zayıflama kampı programı ile
İDEAL KİLOYA kavuşursunuz.
Kalıcı
zayıflama sürecinde alternatifsiz tek, doğru adres HK Performans'tır!
HK PERFORMANS EĞİTMENLERİ
Not : Bu anket HK Performans ONLINE ZAYIFLAMA üyesi tarafından doldurulmuştur. Devamı ve daha fazlası için LİNKE tıklamanız yeterlidir. www.hk.com.tr/basarilar.asp
